Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Ayasofya’nın zincirlerinin kırıldığını söyledi!
Ayasofya’da 86 yıl sonra ilk Cuma namazının coşkuyla kılındığını ve milletin bu duyguyu yaşamak için akın akın Ayasofya’ya koştuğunu belirten Türüt, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Diyanet Bir-Sen’in, Ayasofya’nın cami olarak aslına rücu etmesi hususundaki ısrarlı takibi ve gündemde tutmasıyla nihayet beklenen sonuç ortaya çıkmış ve Elhamdülillah Ayasofya’nın zincirleri kırılarak vesayet ve tahakküm paramparça edilmiştir. Ayasofya’nın cami olarak aslına rücu ettirilip yeniden ibadethane olarak kullanılması hususundaki çağrımızın Sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde karşılık bulması bizi son derece memnun etmiş ve sevindirmiştir. Millete bu coşkuyu ve heyecanı yaşatan Sayın Cumhurbaşkanı ilk günden itibaren verdiği sözün arkasında durarak takipçisi olmuş ve haçlı zihniyetinin millet üzerindeki baskıcı tutumu ve milletin, kurumların üzerinde olması gereken irade ve takdir yetkisi 86 yıl aradan sonra nihayet tecelli etmiştir. Avrupa ülkelerinin dayatması ve tehditkâr açıklamalarına rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, gayretli, planlı, iç ve dış siyaseti usta manevralarla atlatarak bu konudaki samimi yaklaşımları İslam âleminde ve ülkemizde büyük bir coşkunun yaşanmasına neden olmuştur. İstanbul yeniden fethedilmiş gibi millete milli ve manevi coşku ve mutluluk yaşattı. Milletin tüm kurumlarının emin ellerde olduğu görülmektedir. Kendisine minnettarız ve teşekkür ediyoruz. Allah, ondan razı olsun, milletimizin başından eksik eylemesin.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesinde yer alan Ayasofya, mimarlık tarihinin ayakta kalan en büyük yapıtlarındandır. Doğu Roma İmparatorlarının taç giydiği, Ortodoks Hıristiyanlığının en büyük mabedi ve katedrali olarak işlev gören Ayasofya, sütün ve mermerleri, birbirinden güzel mozaik süslemeleriyle çok değerli bir yapı olması bir yana, İstanbul’un işgali ile kiliseden camiye çevrilmek suretiyle Hıristiyan dünyasını manevi yıkıma götüren, karşı millet üzerinde psikolojik bir baskı unsuru olmuş tarihi bir eserdir. Müslüman Türk Milleti için manevi anlamı büyüktür: Hıristiyanlara karşı üstünlük, Allah’a karşı büyük bir şükür edası, milli coşkunun tavan yapması ve mutluluk vs. gibi millet üzerinde olumlu etkileri olan his ve coşkunun yaşanmasına neden olmuştur. Bu nedenlerle Ayasofya’ya sadece süslü, taş bir binadan ve tarihi değeri olan bir eser gözüyle bakılamaz. Millet için milli ve manevi değeri çok büyük olan bir eserden, tarihi bir mabetten bahsediyoruz.
Ayasofya’nın ibadete açılması, başta Makedonya olmak üzere Müslümanların yoğun olarak yaşadığı coğrafyada büyük bir sevince ve mutluluğa neden olmuştur. Ayasofya’da ilk Cuma namazıyla başlayan sevinç ve coşku tüm beldelerimizde ve Müslümanların yaşadığı topraklarda ümmet bilincinin canlanması için bir heyecan oluşturmuştur. Bu coşkuya neden olan Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Hükümet üyelerine, devletin her kademesindeki bürokratlara, İslam ülkelerinin devlet başkanlarına, Ayasofya konusunda samimi olarak çağrıda bulunup destek veren yurtiçi ve yurtdışındaki tüm sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilere ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bize bu günleri yaşatan Allah’a şükürler olsun.”